Düşünme Zamanı!/Motivasyon

-
Dün akşam girdiğim sınavlardan ve gireceğim sınavdan dolayı bunalmaktaydım. Dersi bırakıp camdan baktığımda ise gözüme takılan şey karşımda duran evlerin yanan ışıkları ve yolda giden arabalardı. Durup dururken alakasız bir şekilde sorgulamaya
başladım. Acaba karşımda duran perdenin arkasında neler oluyor diye. Ben odamın perdesinin arkasında sınava hazırlanırken başka bir odanın perdesinin arkasında acaba neler oluyordu? Onca araba nereye gidiyordu akşam 23.00'da? Ben cama çıkmadan önce de başka biri cama çıkıp benim odamın ışığına bakarak aynı düşünceleri düşündü mü acaba? 

Biz kendi hayatımızdan şikayet ederken her geçen dakika, her geçen saniye dünyada farklı şeyler oluyor. Belki bir bebek doğuyor belki bir insan ölüyor ya da bir yerlerde deprem, sel oluyor. Bizim çok mutlu olduğumuz zamanlarda başkaları çok üzülüyor belki. Perdenin arkasında ben çalışırken belki bir öğrenci daha benim gibi çabalıyor hedefleri için, belki de okumayacağım diye ailesi ile tartışıyor. 

Herkesin kendi hedeflerinin olduğu dünyada hepimiz birlikte yaşıyoruz ve istediğimiz noktaya gelebilmek için çabalıyoruz. 


O kadar evin içindeki ışıktan bahsetmişken Edison'un başarı hikayesinden söz etmesem olmaz. Edison lambayı icat etmeden önce 999 denemesinde de başarısızlığa uğramış ama umudunu asla kaybetmemiş. 1000. denemesinde de başarılı olmuş. İnsanlar Edison'un pes etmemesi karşısında çok şaşırmışlar 999 kez olmadığı halde neden pes etmediğini sorduklarında ise Edison "Bir lambanın nasıl icat edilemeyeceğini buldum." demiş.  Edison kendine inanmış ve çabaları sonucu hedefine ulaşmış. Başarısızlıkla çoğu kez karşılaşsa da o yoluna devam etmiş.

Umarım biz de başarısızlıklar karşısında yoluna Edison gibi devam eden insanlardan oluruz.

Acaba şu an  benim gibi Edison'un başarı hikayesini düşünen biri var mı? Şaka şaka o kadar da değil. :)
Sevgilerimle,

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yaşamımızdaki Fırça İzleri

-
  Yaşamımızdaki her günümüzün kendine ait beyaz bir sayfası var. Güne uyandığımız zaman alıyoruz fırçalarımızı boyalarımızı önümüze; o bembeyaz sayfayı yaşadıklarımızla, hissettiklerimizle boyuyoruz. Bazen rengarenk fırça izleri bırakıyor bazense aralara siyahlar, maviler serpiştiriyoruz. 👩‍🎨 Gün sonunda ya da gün ortasında resmin bütününe bakarken “ne kadar da koyu renkler kullanmışım” dediğimiz de oluyor, “ne kadar renkli bir resim olmuş,çok güzel” dediğimiz de.. Gün ortasında koyu renkler resme hakim olduğu için rahatsızlık duyarak renklendirmek yerine daha da koyultuyoruz resmi. Halbuki fırçalar da bizim elimizde.. Renkler de.. Demem o ki gün ortasında çok yorgun, çok kötü hissetsek de günün geri kalanını renklendirmek de bizim elimizde. “Ya gün bittiyse ve renklendirecek vaktim kalmadıysa? 😮” dediğinizi duyar gibiyim. ☺️ Bu duyguya kapıldığınızda ve resmin bütününe baktığınızda koyu renklerin sizi çok da rahatsız etmediğini, bir bütün olarak ne kadar güzel göründüğünü fark ...
Devamı

Labirentlerimiz...

-
    02.12.2020   Çarşamba 22.34     Hepimiz doğduğumuz andan itibaren koskocaman bir labirent içerisindeyiz.. Bazılarımız labirente geç dahil oluyor bazılarımız ise labirente erken dahil olmamıza rağmen yıllarca doğru yolu ararken buluyoruz kendimizi. Verdiğimiz her bir karar labirent içerisindeki yollara benziyor. Yanlış olan kararlarımız bizi çıkmaza götürüyor, kaybettik zannetsek de   geri dönme gücünün  bizim elimizde olduğunun farkına varamıyoruz. Geri dönüp çıkış noktasına ulaşmayı sağlayacak doğru yola ulaşıncaya dek yeni kararlar veriyoruz. Verilen her bir doğru kararla çıkışa bir adım daha yaklaşıyoruz. Yolda birileri ile karşılaşıyoruz bazen… Bazılarına yol göstererek onların da doğru yolu bulmasına yardımcı oluyoruz. Öyle ya da böyle çıkışa ulaşıyoruz ulaşmasına da asıl oraya vardıktan sonra ne olacak? Lisedeysek üniversiteli olacağız, üniversitedeysek meslek sahibi olacağız, meslek sahibiysek iyi bir kariyer elde etmiş olacağız ama bu kısımda ufak bi...
Devamı

Beyninde Oturan Teyzeyi Uyandır!

-
Bazen bazı kararları alırken içinizden bir sesin hep sizi uyardığı olmuştur. O uyarılar bazen doğru bazen ise yanlış olabilir. Nedense  insanlar  genellikle  yanlış olanı yapma eğilimindedir. Yanlış olanı yaptıktan sonra da  keşke  yapmasaydım  diye geçirirler içlerinden. Çoğu zaman bu sesin sizi tembelliğe götürdüğü zamanlar da vardır. Bunun kurbanlarından biri de ne yazık ki benim :). Hallederim, sonuçta daha vakit var  düşüncesi  neredeyse  hepimizi yakmıştır :). Bu düşünceleri bize sunan sesi beynimizde oturan yaşlı bir teyze gibi tanımlayabilirim size. Günümüzde  olup  bitenlerden  fazla haberdar olmayan, bazı işlerin sizin için olan  öneminin  farkında olmayan bir teyze...      Bu teyze gün içinde söylenir durur size. O ses de sizin bir parçanız olduğuna göre onunla aynı düşünceye sahip olmak varken neden  onla  zıtlaşasınız  ki. Beyninizde oturan yaşlı teyzeyi uyandırmanız ve...
Devamı