Kayıtlar

Aralık, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Bitki Gibi Olmak/Motivasyon

Bir bitki düşünün, daha yeni toprağa kök salmış minik bir bitki. Tek görevi, tek derdi büyümek, gelişmek olan bir bitki. Kimi zaman dışarıdan bir suya hasret kalan, kimi zaman yaptığı fotosentez ile yaşamını sürdüren bir bitki. Çevreye hiçbir zararı yok aksine faydası var.  Bir de biz insanları düşünün.. Yaşamlarının sebebi kendi çıkarları olan, hiç düşünmeden kolayca karşısındakinin kalbini kırabilen,  karşısındakine hiç yüzünü görmeyecekmiş gibi saydıran... Ama ikimiz de canlıyız. Kendi çıkarlarımızı bir süre kenara koyalım. Bırakalım kalp kırmayı. Karşımızdaki söylensin dursun, duymayalım. O sırada hatamız varsa düzeltelim tabii. Her zaman haklı  olmayabiliriz sonuçta. Biraz sabır, biraz umut... Güzel şeyler zaman alır, direniş ve emek ister. Mesela kardelen çiçeği... Soğuğa direniyor bir de yetmezmiş gibi çiçek açıyor. Çünkü görevine odaklı ve inanıyor.  Biz insanlar önümüze çıkan her engeli kendimizce büyüterek dik bir yokuş haline getiriyoruz. “İnanmak ba...

"Keşke" ve "İyi ki"lerin Hayatımızdaki Yeri

Resim
  "Keşke" kelimesini sık sık kullandığım zamanlar da oluyor, hiç kullanmama gerek kalmayan zamanlar da. Tam da şu sıralar hayatımda bazı keşkeler yeniden var olmaya başladı. "Keşke bu anı yaşamasaydım.", "Keşke ödevler hiç olmasa.", "Keşke kendime fazla yüklenmesem." dediğim dönemdeyim ve beni motive edecek, kafamı dağıtacak şeyler bulma arayışındayım. Etrafımda güvendiğim insanlar  bana bu konuda fikir veriyor, deneyip uygulaması bana kalıyor :).  "Keşke" dediğim gergin dönemleri güzel atlattıktan sonra "keşke"lerin yerini "iyi ki"ler alıyor. İyi ki ile cümle kurmak mutlu ediyor insanı. En basitinden birine "İyi ki varsın." demek bile hem beni mutlu ediyor hem de karşımdaki insana verdiğim değeri belli etme yollarından birisi benim için.  "Keşke dememek için" konusunu Canan Tan kendi hayatı üzerinden anlatmış. Siz videoyu izlerken ben de keşke dememek için çaba sarf etmeye gidiyorum :). Sev...

Silgi Kullanmadan Resim Çizme Sanatı

Resim
 Önünde bir resim defteri olsun, elinde de  kalemler. Sen o defterin her gün bir sayfasına resim çiziyorsun. Resmi nasıl çizeceğin de senin elinde aslında. Renkli kalemler de kullanabilirsin, siyah kalemler de. Resmin bütünü ise gününü özetliyor. Bir yılda toplamda 365 tane resim yapıyorsun yıl geçtikçe 365'ler katlanıyor. Hayatının her bir bölümü de resim defterinin sayfalarında birikiyor aslında. Bu zamana kadar çizdiğin resimlerini incele bakalım.                              Mesela Dostoyevski hayat için "Cehennem" derken Nietzsche "Güç", Picasso "Sanat" derken Platon "Bilgi" demiş. Schopenhauer ise bambaşka bir cevap vererek hayat için "Boş bir şey" demiştir. Bence bu yorumları defterlerine yapmış oldukları resimlerden yola çıkarak yapmış olabilirler. Sen bu zamana kadar defterine neler çizdin? Peki hayat senin için ne ifade ediyor?

Kendini Aynada Nasıl Görüyorsun?/Motivasyon

Resim
Aynaya baktığında kendini nasıl görüyorsun?  Tüm sorumluluklarını yerine getirip kendine ödül vermen gerektiğini mi yoksa bütün  işlerini nasıl yetiştireceğini  mi düşünüyorsun? Kafandan neler geçiyor bilmiyorum ama derin düşüncelere dalıp vakit kaybediyorsun. Yapman gerekenleri bir kenara bırakıp sıkıntına yoğunlaşıyorsun ama bunu yapmak sıkıntını geçirmez ya da kenarda kalan işlerinin bitmesini sağlamaz. Kendi düşüncelerinle kendini üzersin sadece. Bu durum, çevrendekilere değil sadece sana zarar verir. Bir nevi kendini yaralamak diyebiliriz bu duruma. Sorununu çözme demiyorum sadece süresi yaklaşan sorumluluklarını yerine getir önce. Daha sonra mantıklı bir şekilde sorununa en uygun çözümü bul. Düşünmeye başlarsın... Kötü düşünceler malesef  yakanı hiç bırakmaz. Sen ne kadar istemiyor olsan da seninledir. Ama o düşünceleri duymamak senin elinde. Elindeki bu gücü kullanmaya ne dersin? Elindeki gücü kullanarak geleceğe üzerinde bir tane bile leke olmayan tert...

Toparlanma Zamanı..

Her geçen gün farklı olaylar, farklı duygular yaşıyoruz. Yaşadığımız bu duygulara göre günümüz şekilleniyor. En son yazdığım yazımda demiştim: "Batacaksın, dibi de göreceksin." diye. Peki o an ne yaparak kendimizi o dipten çıkaracağız? Ne yapmak istediğini düşün bir kez daha. Bunu daha öncesinde de söylemiştim çünkü bu düşüncenin zihninde canlanması bile seni motive edip düştüğün yerden çabucak ayağa kalkmanı sağlayacak yollardan biri. Sorunun ne olduğuna karar ver ve dışardan bir insanmış gibi olayı bir daha canlandır gözünde. Bu olayın seni yıpratan tarafı neresi? Bunu kim yaptı? O kişi için kendini bu kadar üzmene değer mi?  Sevdiğin  kişi güvenini sarsacak bir şey mi yaptı? Güvenin sarsıldıysa olayın toparlanması belki biraz daha zor olabilir. Bu sefer sorgulamaya başlarsın "Bu insana güvenmemi sağlayan sebepler neler?" vs... Hayatta her insana güven duymamak gerekir. Güvenin fazlası bazen insana zarar verebilir. Şunu unutma ki hayatta her zaman tek başınası...